anorksiya nervoza, blumia nervoz, egzersiz blumia ya da yoğun yeme dürtüsü
Psikolog Kime Denir?
Üniversitelerin Fen-Edebiyat Fakültesi, Psikoloji bölümlerinden mezun olan ve dört yıllık lisans eğitimi alan kimselerdir. Psikoloji mezunlarının istihdam alanları konusunda önceliği daha çok özel ofislerdir. Bununla beraber hastaneler, adliyeler ve eğitim kurumları da psikoloji mezunlarının çalışabileceği alanlardır. Psikoterapi yaparlar. Bireylere test, envanter gibi psikolojik ölçme araçları uygularlar. İlaç tedavisine başvuramazlar. Yönlendirme yaparlar.
Psikoloji. Psikoloji Nedir?
Psikoloji, ruh sağlığına odaklanan uygulamalı ve akademik bir bilim dalıdır. İnsan davranışlarını inceler. Psikolojinin birincil amacı bireylerin ve grupların davranışlarının altında yatan bilişsel süreçleri aydınlatmaktır. Psikolojik sorunlarla psikolog ilgilenir. Deneysel psikoloji, klinik psikoloji, okul psikolojisi, gelişim psikolojisi, adli psikoloji gibi alt dalları vardır. Psikolojinin asıl amacı zihin fonksiyonlarının ve sosyal davranışların açıklanması ve altında yatan davranışın ve niyetin açığa çıkartılmasıdır. Psikolojik sorunlar panik atak, şizofreni, anksiyete, depresyon, paranoya ve uyku bozuklukları olarak sıralanabilir. Psikoloji kelime olarak ruh bilimi anlamına gelir.
Psikolojik rahatsızlıklar davranışlara yansıyan bozukluklar olarak görülebilir. İnsanın normal gelişiminin bir parçası olmayan davranışlar da psikolojik bozukluk olarak görülebilir. Bir kişinin nasıl hissettiği, davrandığı, düşündüğü ya da algıladığı psikolojik rahatsızlık kapsamına girebilir. Bazı davranış bozukluklarının nedeni beyinden ya da sinir sisteminden kaynaklanıyor olabilir. Psikolojik hastalıkların algılanması ve teşhisi yıllar içerisinde değişmiştir. Örneğin eskiden eşcinsellik bir hastalık olarak görülürken günümüzde seçim olarak görülmeye başlamıştır.
Psikolojik hastalıkların nedenleri de durumdan duruma değişiklik gösterebilir. Hatta bazı durumlarda açıklanamayabilir. Psikolojik hastalıkların nedenlerini anlamada uzmanlar soru sorma ve gözlem yöntemlerini kullanabilirler.
Kaygı ve korku normal boyutlardayken çok önemsenmez ancak ciddi boyutlara ulaştığında psikolojik rahatsızlık sınıfına girebilir. Fobiler, yaygın anksiyete bozukluğu, sosyal anksiyete bozukluğu, panik atak, agorafobi, obsesif kompulsif bozukluklar, travma sonrası stres bozukluğu bu türden psikolojik bozukluklardandır. Ruh halindeki değişimleri etkileyen bazı sorunlarla da karşılaşılabilir. Melankoli, majör depresyon bu sorunlara örnek olarak verilebilir.
Yeme alışkanlığındaki bozukluklar (anorksiya nervoza, blumia nervoz, egzersiz blumia ya da yoğun yeme dürtüsü), uyku bozuklukları (insomnia gibi) ya da normal uyku süresince uyuyup sürekli yorgun hissetmek de psikolojik rahatsızlıklar arasında sayılabilecekler arasında. Bunların dışında madde bağımlılığı ya da bipolar bozukluk da psikolojik sorunlar arasında sayılabilir.
Psikolojik sorunlar birçok nedenden kaynaklanıyor olabilir. Aslında çoğu durumda psikolojik rahatsızlığın tam ve kesin nedenine ulaşılamaz. Genlerdeki farklılıkların psikolojik rahatsızlıklar üzerinde etkisi olduğunu gösteren birçok araştırma var. Ancak belirli genlerle belirli sorunları ilişkilendirmek tabii ki çok mümkün değil. Hamilelik döneminin, doğumun ve çevresel etkenlerin de psikolojik sorunlar üzerindeki etkisi göz ardı edilemez.
Çevresel etkenlerin psikoloji üzerinde yadsınamayacak kadar çok etkisi mevcut. Hayatta karşılaşılan türlü olumsuz olaylar psikolojik rahatsızlıkların ortaya çıkmasında etkili. Bunun yanında nörotransmitterlerin düzgün işlememesi de birçok psikolojik rahatsızlığa neden olabilir. İlaç, alkol ya da kafein gibi kimyasalların kullanımı da psikoloji üzerinde büyük etkiye sahip.
Psikolojik rahatsızlıklara neden olan faktörleri engellemek için çok fazla seçenek yok. Genetiğe, aile geçmişine bağlı olan sorunların çözümü çok mümkün değil. Ancak kendinizde psikolojik bir rahatsızlık olduğunu düşündüğünüz anda bir uzmandan yardım almanızın yardımı olacaktır. Tedavi çok ciddi olmayan vakalarda terapi şeklinde yürütülürken, daha ciddi durumlarda ilaçla tedaviye başvurulabilir.
Psikolog ve psikiyatrist ziyaretleri eskiden olağandışı sayılırdı. Zamanla bu algı değişti. Amerika’da ve Avrupa ülkelerinde psikolojik tedaviye başvurma oranı görece yüksekti ama bizde, ülkemizde bu oran son yıllarda yeni yeni artmaya başladı. Kültürel değerlerimiz bunun önemli nedenlerinden: Batı ülkelerinde insanların bireysel kültüre sahip olmaları kendilerine verdikleri değeri arttırıyor; sorunlarına bilimsel çözümler arıyorlar. Ülkemizde ise utanma, yargılanacağını düşünme ya da bilimsel çözüme güvenmeme gibi nedenler yaygın. İnsanlar psikologlara gitmekte daha az istekli.
Neyse ki son yıllarda psikolojik tedaviyi delilikle bir tutma alışkanlığı yavaş adımlarla da olsa değişmeye başladı. Günümüzde, özellikle büyük şehirlerde psikologlara ya da psikiyatristlere başvuru sayısı artıyor.
Gelelim sorunlara. Bir şeylerin yolunda gitmediğini hissettim diyelim. Problemim var gibi ama tam emin olamıyorum. Tedavi için psikiyatristi mi psikoloğu mu tercih etmeliyim?
Psikiyatrist mi psikolog mu?
Psikiyatristler tıp eğitimi üzerine uzmanlıklarını psikiyatri dalında yapıyorlar. Psikologlar ise psikoloji lisans eğitimi üzerine psikolojinin farklı alt dallarında yüksek lisansla uzmanlaşıyorlar.Psikiyatristler tıp eğitimleri nedeniyle psikolojik tedavide ilaç yazabilirler. Psikologlar ise konuşarak terapi yöntemini benimserler. Ancak her ikisinde de gerekli eğitimleri almış ve deneyim kazanmış uzman, sizin için en doğru seçim olacaktır.
Bazı ruhsal hastalıkların ilaç kullanımı olmadan tedavi edilmesi olanaksız. Bu tür hastalıklarda ilaç tedavisi için psikiyatrist devreye girer, ancak eşzamanlı olarak psikoloğunuzdan terapi almanız da mümkün. Ruhsal bir problem yaşadığınızı hissettiğinizde, bir ruh sağlığı merkezine başvurmalısınız. Uzmanlar semptomlarınızı inceleyerek size uygun tedavi yöntemini kararlaştıracaktır.
Psikolog ve psikiyatrist ücretleri farklı mı?
Her iki uzmanın da ücretleri ülkeye, şehre, hatta semte göre değişebilir. Bazı ruh sağlığı kliniklerinde kurum içi pozisyonlar da ücretlerde farklılık yaratabilir. Ülkemizde özellikle İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerde her iki uzmanın da seans ücretleri 100 - 300 lira aralığında.
Psikiyatristin ya da psikoloğun tamamlamış olduğu eğitim ve uzmanlık derecesi ücretleri değiştirebilir. Başvurulan merkezin bulunduğu yer, bina vs. faturaya yansıyabilir. Ülkemizde Dolar ya da Euro üzerinden ücretlendirme yapan merkezler bile mevcut. Peki bu yasal mı? Elbette değil.
Psikologlar ve psikiyatristler hem devlet kurumlarında hem de özel kurumlarda hizmet verebilirler. Başvurduğunuz kurum devlet hastanesi ya da ruh sağlığı merkeziyse, psikiyatrist ücretleri tamamen veya kısmen karşılanabilir; bazense hiç karşılanmaz. Psikolog seans ücretleri de öyle; devlet faturaya karışmaz.
Özel psikiyatri dal merkezlerinde belli oranda bir ücretin sahip olduğunuz sağlık güvencesine göre karşılanması söz konusu olabilir. Uygulanacak psikolojik test ve envanterler için ise ayrıca ücretlendirmeler bulunmaktadır. Bu ücretler de ülkemizde 50 - 600 TL arasında değişmektedir. Her testin özelliğine göre bu ücretler değişebilmektedir. Ücretlerin fiyatları gözden geçirildiğinde; küçük şehirlerden daha büyük şehirlere doğru fiyatların arttığını söylemek mümkün.
Avrupa ve Amerika’da ise seans ücretleri; 15 - 100 dolar arasında değişmekte. Daha deneyimli psikologlar ise 30 - 150 dolar arasında ücretler almaktalar. 10 yıldan fazla deneyimi olan psikologlar için bu miktar 220 dolar civarında. Amerika’ da da seans ücretleri, ülkemizde olduğu gibi bölgeye göre değişebilmekte. Özellikle Los Angeles, California ve New York City’de psikologların yıllık kazançları, diğer bölgelerdeki psikologlara göre iki ya da üç katı miktarda.
Psikoloji, ruh sağlığına odaklanan uygulamalı ve akademik bir bilim dalıdır. İnsan davranışlarını inceler. Psikolojinin birincil amacı bireylerin ve grupların davranışlarının altında yatan bilişsel süreçleri aydınlatmaktır. Psikolojik sorunlarla psikolog ilgilenir. Deneysel psikoloji, klinik psikoloji, okul psikolojisi, gelişim psikolojisi, adli psikoloji gibi alt dalları vardır. Psikolojinin asıl amacı zihin fonksiyonlarının ve sosyal davranışların açıklanması ve altında yatan davranışın ve niyetin açığa çıkartılmasıdır. Psikolojik sorunlar panik atak, şizofreni, anksiyete, depresyon, paranoya ve uyku bozukluklarıolarak sıralanabilir. Psikoloji kelime olarak ruh bilimi anlamına gelir.
Psikolojik rahatsızlıklar davranışlara yansıyan bozukluklar olarak görülebilir. İnsanın normal gelişiminin bir parçası olmayan davranışlar da psikolojik bozukluk olarak görülebilir. Bir kişinin nasıl hissettiği, davrandığı, düşündüğü ya da algıladığı psikolojik rahatsızlık kapsamına girebilir. Bazı davranış bozukluklarının nedeni beyinden ya da sinir sisteminden kaynaklanıyor olabilir. Psikolojik hastalıkların algılanması ve teşhisi yıllar içerisinde değişmiştir. Örneğin eskiden eşcinsellik bir hastalık olarak görülürken günümüzde seçim olarak görülmeye başlamıştır.
Psikolojik hastalıkların nedenleri de durumdan duruma değişiklik gösterebilir. Hatta bazı durumlarda açıklanamayabilir. Psikolojik hastalıkların nedenlerini anlamada uzmanlar soru sorma ve gözlem yöntemlerini kullanabilirler.
Kaygı ve korku normal boyutlardayken çok önemsenmez ancak ciddi boyutlara ulaştığında psikolojik rahatsızlık sınıfına girebilir. Fobiler, yaygın anksiyete bozukluğu, sosyal anksiyete bozukluğu, panik atak, agorafobi, obsesif kompulsif bozukluklar, travma sonrası stres bozukluğu bu türden psikolojik bozukluklardandır. Ruh halindeki değişimleri etkileyen bazı sorunlarla da karşılaşılabilir. Melankoli, majör depresyon bu sorunlara örnek olarak verilebilir.
Yeme alışkanlığındaki bozukluklar (anorksiya nervoza, blumia nervoz, egzersiz blumia ya da yoğun yeme dürtüsü), uyku bozuklukları (insomnia gibi) ya da normal uyku süresince uyuyup sürekli yorgun hissetmek de psikolojik rahatsızlıklar arasında sayılabilecekler arasında. Bunların dışında madde bağımlılığı ya da bipolar bozukluk da psikolojik sorunlar arasında sayılabilir.
Psikolojik sorunlar birçok nedenden kaynaklanıyor olabilir. Aslında çoğu durumda psikolojik rahatsızlığın tam ve kesin nedenine ulaşılamaz. Genlerdeki farklılıkların psikolojik rahatsızlıklar üzerinde etkisi olduğunu gösteren birçok araştırma var. Ancak belirli genlerle belirli sorunları ilişkilendirmek tabii ki çok mümkün değil. Hamilelik döneminin, doğumun ve çevresel etkenlerin de psikolojik sorunlar üzerindeki etkisi göz ardı edilemez.
Çevresel etkenlerin psikoloji üzerinde yadsınamayacak kadar çok etkisi mevcut. Hayatta karşılaşılan türlü olumsuz olaylar psikolojik rahatsızlıkların ortaya çıkmasında etkili. Bunun yanında nörotransmitterlerin düzgün işlememesi de birçok psikolojik rahatsızlığa neden olabilir. İlaç, alkol ya da kafein gibi kimyasalların kullanımı da psikoloji üzerinde büyük etkiye sahip.
Psikolojik rahatsızlıklara neden olan faktörleri engellemek için çok fazla seçenek yok. Genetiğe, aile geçmişine bağlı olan sorunların çözümü çok mümkün değil. Ancak kendinizde psikolojik bir rahatsızlık olduğunu düşündüğünüz anda bir uzmandan yardım almanızın yardımı olacaktır. Tedavi çok ciddi olmayan vakalarda terapi şeklinde yürütülürken, daha ciddi durumlarda ilaçla tedaviye başvurulabilir.
Psikolog ve psikiyatrist ziyaretleri eskiden olağandışı sayılırdı. Zamanla bu algı değişti. Amerika’da ve Avrupa ülkelerinde psikolojik tedaviye başvurma oranı görece yüksekti ama bizde, ülkemizde bu oran son yıllarda yeni yeni artmaya başladı. Kültürel değerlerimiz bunun önemli nedenlerinden: Batı ülkelerinde insanların bireysel kültüre sahip olmaları kendilerine verdikleri değeri arttırıyor; sorunlarına bilimsel çözümler arıyorlar. Ülkemizde ise utanma, yargılanacağını düşünme ya da bilimsel çözüme güvenmeme gibi nedenler yaygın. İnsanlar psikologlara gitmekte daha az istekli.
Neyse ki son yıllarda psikolojik tedaviyi delilikle bir tutma alışkanlığı yavaş adımlarla da olsa değişmeye başladı. Günümüzde, özellikle büyük şehirlerde psikologlara ya da psikiyatristlere başvuru sayısı artıyor.
Gelelim sorunlara. Bir şeylerin yolunda gitmediğini hissettim diyelim. Problemim var gibi ama tam emin olamıyorum. Tedavi için psikiyatristi mi psikoloğu mu tercih etmeliyim?
Psikiyatrist mi psikolog mu?
Psikiyatristler tıp eğitimi üzerine uzmanlıklarını psikiyatri dalında yapıyorlar. Psikologlar ise psikoloji lisans eğitimi üzerine psikolojinin farklı alt dallarında yüksek lisansla uzmanlaşıyorlar.Psikiyatristler tıp eğitimleri nedeniyle psikolojik tedavide ilaç yazabilirler. Psikologlar ise konuşarak terapi yöntemini benimserler. Ancak her ikisinde de gerekli eğitimleri almış ve deneyim kazanmış uzman, sizin için en doğru seçim olacaktır.
Bazı ruhsal hastalıkların ilaç kullanımı olmadan tedavi edilmesi olanaksız. Bu tür hastalıklarda ilaç tedavisi için psikiyatrist devreye girer, ancak eşzamanlı olarak psikoloğunuzdan terapi almanız da mümkün. Ruhsal bir problem yaşadığınızı hissettiğinizde, bir ruh sağlığı merkezine başvurmalısınız. Uzmanlar semptomlarınızı inceleyerek size uygun tedavi yöntemini kararlaştıracaktır.
Psikolog ve psikiyatrist ücretleri farklı mı?
Her iki uzmanın da ücretleri ülkeye, şehre, hatta semte göre değişebilir. Bazı ruh sağlığı kliniklerinde kurum içi pozisyonlar da ücretlerde farklılık yaratabilir. Ülkemizde özellikle İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerde her iki uzmanın da seans ücretleri 100 - 300 lira aralığında.
Psikiyatristin ya da psikoloğun tamamlamış olduğu eğitim ve uzmanlık derecesi ücretleri değiştirebilir. Başvurulan merkezin bulunduğu yer, bina vs. faturaya yansıyabilir. Ülkemizde Dolar ya da Euro üzerinden ücretlendirme yapan merkezler bile mevcut. Peki bu yasal mı? Elbette değil.
Psikologlar ve psikiyatristler hem devlet kurumlarında hem de özel kurumlarda hizmet verebilirler. Başvurduğunuz kurum devlet hastanesi ya da ruh sağlığı merkeziyse, psikiyatrist ücretleri tamamen veya kısmen karşılanabilir; bazense hiç karşılanmaz. Psikolog seans ücretleri de öyle; devlet faturaya karışmaz.
Özel psikiyatri dal merkezlerinde belli oranda bir ücretin sahip olduğunuz sağlık güvencesine göre karşılanması söz konusu olabilir. Uygulanacak psikolojik test ve envanterler için ise ayrıca ücretlendirmeler bulunmaktadır. Bu ücretler de ülkemizde 50 - 600 TL arasında değişmektedir. Her testin özelliğine göre bu ücretler değişebilmektedir. Ücretlerin fiyatları gözden geçirildiğinde; küçük şehirlerden daha büyük şehirlere doğru fiyatların arttığını söylemek mümkün.
Avrupa ve Amerika’da ise seans ücretleri; 15 - 100 dolar arasında değişmekte. Daha deneyimli psikologlar ise 30 - 150 dolar arasında ücretler almaktalar. 10 yıldan fazla deneyimi olan psikologlar için bu miktar 220 dolar civarında. Amerika’ da da seans ücretleri, ülkemizde olduğu gibi bölgeye göre değişebilmekte. Özellikle Los Angeles, California ve New York City’de psikologların yıllık kazançları, diğer bölgelerdeki psikologlara göre iki ya da üç katı miktarda.
Tel:0533 373 81 23